AnaSayfa » Çizgi Roman Karakterleri » Ümit Kaptan – Basit Bir Sıyrık
Çarşamba, 4 Mart 2015

Ümit Kaptan – Basit Bir Sıyrık

Yazan : Kategori : Çizgi Roman Karakterleri, Makale-İnceleme 4850 0


“En sıkı maceralarda bile bazan esas kahraman zor durumda kalır. Kalabalık düşmanlarla uğraştığı yetmiyormuş gibi bir de üstüne üstlük ateş altında kalır. Bazan vurulduğu da olur tabii. Ancak genellikle “basit bir sıyrıkla” kurtulur. Eh, ciddi bir yara alıp sakat kalacak ya da ölüp seriyi bitirtecek hali yok ya. Kurşun yaralanmalarının sıyrıklarla sonuçlanabileceği gerçeği, senaristlere sonsuz kaçış imkanı sunar. Her şeye rağmen eğer vurulma sekansı basit bir sıyrıkla sona ermiyorsa, dikkatli olun çok sıkı ve sıradışı bir maceraya dalmak üzeresiniz demektir. Örneğin Darkwood Ormanlarının efendisi Zagor Tenay Mohawk şefinden yediği bıçak darbesini basit bir sıyrık yerine ciddi bir kesikle atlatamıyorsa başka boyutlara açılan yollarda çok sıkı düşmanlarla olağanüstü koşullarda bir savaşa başlamış demektir…”

Hay Allah! Sevgili Hakan Karabey, benden Ümit Kaptan için destek istediğinde, aklıma basit sıyrıklarla kurtulan kahramanlar geldi. Çizgi roman sanatının bize ait örnekleri genellikle müthiş bir ticaret mücadelesinin ortasında basit sıyrıklarla atlatılamayacak yaralarla kısa ömürlü olmuşlardır. Ümit Kaptan için ilk düşündüğüm ticari bir mücadelenin önüne atılmanın doğru olup olmayacağıydı. Acaba Kaptan, bu macerayı basit sıyrıklarla atlatıp yola devam edebilir miydi? Sonra kahramanı ticaret savaşının içine atıp atmamayı düşünmek yerine oturup bir güzel müzakere edelim diye düşündüm.

Müzakere epey ciddi oldu… Önüme gelen proje, çiçeği burnunda bir yazar-çizer adayının öncelikli olarak kendini kanıtlama çabasının çok ötesinde bir çalışmaydı. Kaptan, karakter olarak çok sağlam bir temele oturtulmuş, evreni bize ait müthiş mekan ve olay örgüsüyle desteklenmiş, bizim koleksiyoncuların deyişiyle sıkı fumettolara benzeyen çizgi üstü bir çalışmanın ürünü gibi duruyordu. Marmaris’te yaşayan, kendine ait teknesiyle yerli yabancı turistleri gezdiren, deli dolu bir çok arkadaşı olan daha ilk maceradan oturmuş bir kişiliğe sahip olduğu belli olan etraflı bir karakter olan Ümit Kaptan’da insanı kucaklayan, okuyucuya sıcak gelen bir tarz, bir yaklaşım sezinledim. Yazar ve çizeri olan Hakan Karabey’in gözlerindeki “benim Kaptan artık yerinde duramıyor Lami! Piyasa istiyor” diyen kararlılığa baktığımda, dizideki ayağı yere basan müthiş olay evreninin temelindeki iradeyi kavramıştım.

Derken Ankara’daki Annares Kafede, kafe sahibi Aykan Sever, Hakan Karabey ve ben, tatlı bir “kahraman yaratma sonrası” telaşına başladık. Şurası olmamışlar, şöyle olmalılar, kapaklarda tarz böyle böyle olmalılar vs vs… Her şeyi konuşmaya başladık. Konuştukça zevk üç koşeden dört köşe olmaya başladı. Şaka değil, bir Türk sanatçı tarafından el emeği göz nuru ile oluşturulmuş henüz çıkma planları yapılan bir çizgi romandan değil, en geç bir kaç ay içinde piyasayı kucaklayacak, dört macerası tamamlanmış hazır bir projeden bahsediyorduk. Aklıma bir zamanlar Darkwood Sakinleri dergisi için yaptığımız toplantılarda sevgili Melih Tarı’nın “biz ölüyü diriltmeye çalışıyoruz” lafları geldi. Önce, ölü kalkıp koşmaya başlamıştı. Şimdi de piyasada-yalnızca eski maceraları tekrar basılan Karaoğlan dışında-benzeri olmayan bir çalışma, yerli bir çizgi roman için kolları sıvamışız meğer. Ölü artık doğurmaya başlamış yahu!

İyice ateşlenen çizgi roman piyasamızda bizlere bu mutluluğu yaşattığın için sana yürekten teşekkür ederiz Hakan. Umarım Kaptan’ın maceraları nice yeni yerli çalışmaların yolunu açar. Sonsuz başarılar dilerim.

Lami Tiryaki

YORUM YAZIN

Ad Soyad *

Websiteniz

Yorumunuz *

* Zorunlu Alanlar